BÜYÜK TÜRK MİLLİYETÇİSİ NİHAT ÇETİNKAYA’YI SONSUZLUĞA UĞURLARKEN-5

0
300

ŞEHİTLER YURDU – EDİRNEKAPI ÖĞRENCİ YURDU

Edirnekapı Öğrenci Yurdu aynı zamanda bir şehitler yurdudur. Bu yurtta kalan bazı ülküdaşlarımız dev-gençli militanların kanlı pusularıyla şehit edilmişlerdir. Bunlardan İsmail Tığlı 23 yaşındaydı. İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği üçüncü sınıf öğrencisiydi. Kastamonu’da Genç Ülkücüler Teşkilatı kurucularındandı.

21 Kasım 1975 tarihinde İstanbul Beyazıt Meydanı’nda, Marmara Kıraathanesi’nin önünde, üstünde “Türkiye Bölünmez Bir Bütündür.” yazılı bir afişi asarken, komünist militanlar tarafından binlerce kişinin gözleri önünde kurşunlanarak şehit edildi.

 

İSMAİL TIĞLI

 

İTÜ İnşaat Mühendisliği 3.sınıf öğrencisi Kastamonu Tosyalı yetim, annesi başkalarının işlerinde çalışarak geçimini sağlayan, kendisi Yurt-Kur’dan aldığı 225 TL kredi ile öğrenciliğini idame ettirmeye çalışan Yaşar ÖZCİVLEZ 5 Kasım 1975 tarihinde İTÜ’nün Taşkışla binasında imtihanlarına gireceği sırada komünist militanlar tarafından delik deşik edildi. Çapa Tıp Fakültesi hastanesine kaldırıldı. Başta Çapa Tıp Fakültesi öğrencisi olan ve memur kadrosunda çalışan ve hocalarla çok iyi ilişkiler kurduğu için daha öğrenciliğinde bile genel cerrahi ameliyatlarına katılan Urfalı Mehmet AVCILAR olmak üzere doktorların bütün çabalarına ve yüzlerce ülkücünün hastaneye gelip kan vermesine rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. Yaşar ÖZCİLVEZ devrimcilerin mücadele ettiklerini iddia ettikleri vurguncu kapitalistlerden birinin çocuğu değildi. Tek suçu Türk vatanının bütünlüğüne Türk milletinin birliğine, Türk devletinin bekasına inanmış olması ve Türklüğün yükselişinin şu ve bu yabancı ideolojiye hizmet etmekle değil Türk milliyetçiliği fikrini hayata geçirmekle mümkün olabileceğine inananlardandı.                                                                                               

 ÜLKÜCÜ ŞEHİT YAŞAR ÖZCİVLEZ

 

 

İTÜ öğrencisi Mehmet SARIASLAN 31 Ocak 1977 tarihinde yanında okul arkadaşı Ahmet GEDİK’le Karaköy’de dolmuşla giderken dolmuşu devrimci militanların silahla taraması sonuc ÇAPA Tıp Fakültesi hastanesine kaldırıldı ama kurtarılamadı. Arkadaşını hastaneye getiren Ahmet GEDİK kendisinin de ağır yaralandığını hastanede fark etti.

 

 

Genel cerrahi uzmanı Dr. Mehmet Avcılar ve göz hekimi Dr. Nihat Uluslu anlatıyor: “İstanbul’daki milliyetçi-ülkücü mücadelede komünist militanlar tarafından kurşunlanan, yaralanan ülkücüler daha çok Çapa Tıp Fakültesi Hastanesine getirilirdi. Sebebi de; Çapa Tıp Fakültesinde Prof. Dr. Orhan Kuran başta olmak üzere ülkücü gençliği seven, destekleyen bir hocalar grubunun olması, diğer önemli sebep de Ömer Karahan’ın(daha sonra Prof. Dr.) Çapa Tıp Fakültesi teşkilat başkanlığına gelmesinden sonra Nihat Uluslu, Mustafa Erdem, İsmail Hakkı Uysal  İbrahim Otoman, Hamza Bahat, Kemal Tekden, Hüseyin Cahit Külünk vb. arkadaşların olağanüstü gayretleriyle Çapa Tıp Fakültesi ülkücülerin rahatlıkla gidip geleceği bir fakülte hüviyetine kavuşmuştu.”

 

KANLA ALINAN ABDEST

ÜLKÜCÜ ŞEHİT İSA ABACI

İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğrencisi İsa ABACI 4 Ağustos 1978’de Urfa’da TİKKO militanları tarafından şehit edildi. O tarihte Edirnekapı Öğrenci Yurdu’nda memur olarak çalışan ve İstanbul Üniversitesi diş hekimliği fakültesi öğrencisi olan ve halen Ankara Sincan’da diş hekimi olan Hasan ŞEFTALİ Bey anlatıyor:
İsa ABACI benim hemşerimdir. Bir evin bir oğluydu eczacılıkta öğrenciyken evliydi. Kürşad isminde 13 aylık bir oğlu vardı. İsa İstanbul’daki ülkücü mücadeleye kendisini öyle kaptırmıştı ki ikinci oğlunun doğumunu iki ay sonra hanımının beni arayıp sitem etmesi üzerine öğrenmişti. 16 Mart 1978 tarihinde İstanbul Üniversitesi’nin merkez kampüsünde Beyazıt Meydanı’nda patlayan bombalar sonrası 16 kişi ölmüştü. Olaydan hemen sonra İsa’nın anne ve babası Şanlıurfa’dan gelerek “Biz seni kaybetmeye tahammül edemeyiz bu sebeple üniversite tahsilini de yapmanı istemiyoruz” diyerek İsa’yı alıp Şanlıurfa’ya götürdüler. 4 Ağustos 1978 Cuma günü Urfa’da Bıçakçı Pazarı’nda babasının dükkânı önünde abdest alıp cumaya hazırlanırken TİKKO militanları tarafından kurşun yağmuruna tutularak şehit edildi. İsa şehit olduğunda 18 aylık Kürşad isminde ve 6 aylık Ömer isminde iki oğlu vardı.
Yüce Allah bütün ülkücü şehitlerimize rahmet eylesin. Ruhları şad, mekanları cennet olsun. Bizlere de Şehitlerimize layık olmayı ve uğrunda hayatlarını feda ettikleri Türk devletini güçlü, Türk milletini mutlu kılma mücadelesinde son nefesimize kadar hizmet etmeyi nasip eylesin. Amin. (Devam edeceğiz. 1978 CHP iktidarında yurdun boşaltılma kararı ve ülkücülerin direnişi)

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz