Doğu Türkistan’ın Hürriyet Mücadelesinin Bayrak isimlerinden Osman Batur

0
242
Doğu Türkistan'ın Hürriyet Mücadelesinin Bayrak isimlerinden Osman Batur

Doğu Türkistan’ın Hürriyet Mücadelesinin Bayrak isimlerinden Osman Batur’u Şehadetinin 70. Yıl Dönümünde Sonsuz Rahmetle Anıyoruz.

Doğu Türkistan’ın Bağımsızlık Mücadelesinin aziz şehitleri günümüz Doğu Türkistanlılarının mücadelesine ışık tutacaktır.

Bir zamanlar Sovyetler Birliği’nin kanlı rejiminin boyunduruğunda acı çeken, zulüm gören millettaşlarımız kızıl rejimin çökmesiyle hürriyetlerine kavuşmuş ve uzun yıllar Birleşmiş Milletler’in önünde yalnız ve boynu bükük dalgalan ay yıldızlı bayrağımız 1990’ların başında beş bağımsız Türk Cumhuriyeti’nin bayraklarıyla buluşmuş ve Tarih Türk-İslam Ülkücülerini haklı çıkarmıştır.

“Zulüm ile abad olunmaz,
Zulüm ile abad olanın akıbeti berbad olur”

Ata sözü istikbâlde bir kere daha doğrulanacaktır. Kanlı Komünist-Kapitalist Kızıl Çin rejimi ve İmparatorluğu da dağılacaktır. O gün geldiğinde Çinli’nin akçesine, dolarlarına, hilesine kanıp Doğu Türkistanlı milletdaşlarımızın, din kardaşlarımızın arş-ı alâya çıkan feryatlarını duymazlıktan gelenler utanç duyacaklardır.

Bizler Türk-İslam Ülkücüleri olarak dünyanın neresinde bir Türk zulme ve haksızlığa uğruyorsa, dünyanın neresinde bir Müslüman zulme ve haksızlığa uğruyorsa, dünyanın neresinde Bir insan zulme ve haksızlığa uğruyorsa onların ızdırabını kendi ızdırabımız, onların derdini kendi derdimiz sayarız. Bizim için Filistin neyse Doğu Türkistan da odur. Filistin için, Myanmar için yırtınanlara, sudan bahanelerle soydaşlarımızın maruz kaldığı insanlık dışı uygulamalara seyirci kalanlara sormak isteriz: “Filistinlilerin inandığı İslâm’la, inandıkları ALLAH’la Doğu Türkistanlıların inandığı İslam ve ALLAH aynı değil midir?”

Türk-İslam Ülkücüleri 1970’li yıllarda bütün bir vatan sathında: “Mao değil Alparslan, Vietnam değil Türkistan” diye haykırıyordu.

Bugün de:

“Kahrolsun kara ve kızıl emperyalizm!
Yaşasın Doğu Türkistan’ın Bağımsızlık Mücadelesi!” diye haykırıyoruz.

Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin yaşadıkları mezalimi ve gözyaşlarını sudan bahanelerle görmezlikten, arş-ı âlâya yükselen feryatlarını duymazlıktan gelenleri tarih ve millet affetmeyecektir.

Buradan özellikle Türk Gençliğine sesleniyorum. Ülkemizde ve Dünyada yaşanan zulüm ve haksızlıkların yerini “Huzurlarla Örülmüş bir Türkiye ve Adaletin Hakim Olacağı Bir Dünyaya” bırakması için millî tarih şuuru ve  kahredici bir çalışma temposuyla geleceğin “Milliyetçi Büyük Türkiyesi”nin inşası için gecenizi gündüzünüze katarak yüksek bir iman ve adanmışlık duygusuyla çalışmalısınız. İnsanlığa yeni değerler sunmalı, hukuktan, iktisada, güzel sanatlardan, bilgi teknolojilerine kadar hayatın her alanında birinci sınıf uzmanlar, âlim ve sanatkârlar olarak yetişmelisiniz. Tertemiz gönüllerinizde taşıyacağınız yüksek iman ve hizmet aşkı sadece Türk-İslam dünyasının değil bütün bir insanlığın aydınlık geleceğinin işaretleri olacaktır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz