SAYIN CUMHURBAŞKANI BU ALÎCENAPLIĞINIZI BİR NEBZE DE BİZ MÜSLÜMAN TÜRKLER’E GÖSTEREMEZ MİSİNİZ?
Efendi BARUTÇU 31.01.2023
Sayın Cumhurbaşkanı,
18 Aralık 2022 tarihinde Mardin’de gençlerle yaptığınız buluşmadaki konuşmanızın bir yerinde “Gayrimüslim vatandaşlarımızın dini vecibelerini yerine getirebilmeleri, ayrıca dini ve kültürel mirasın korunması için önemli çalışmalar yaptık. Cemaat vakıfları konusunda 2003 ve 2008’de kabul edilen yasal değişiklikler önemli iyileştirmeler gerçekleştirdik. Bu kapsamda şimdiye kadar 1015’ten fazla araziyi ve 21’den fazla taşınmaz malı gayrimüslim cemaatlerine ait kurumlara devrettik. Sadece Mardin’de 4 ayrı Süryani vakfımızı 55 taşınmazının mülkiyetine yeniden kavuşturduk. Ermeni cemaati vakfına iade ettiğimiz gayrimenkullerin sayısı 400’ü aştı. Batman Gercüş’te yüz yıldır ibadete kapalı bir vaziyette duran Aziz Aho Manastırının restorasyonunu gerçekleştirerek 2018’de yeniden hizmete girmesini temin ettik. Trabzon Sümela Manastırında 95 yılın ardından yeniden dini ibadet yapılabilmesini biz sağladık. Van Akdamar Kilisesini 2010 yılındaki restorasyonunun ardından kullanıma açtık. Türkiye Cumhuriyeti’nin hazinesinden ödemek suretiyle bütün masrafını yaptık. Avrupa’nın en büyük Sinagogu olan Edirne Büyük Sinagogu’nu 46 yıl sonra restore ederek Yahudi vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Aralarında Aya Yorgi Kilisesi, bölücü örgütün saldırıları sonucu zarar gören Surp Giragos ve Mar Petyun Keldani kiliselerinin de bulunduğu 100’den fazla kilise ve sinagogu restore ederek tekrar ibadete açılmasını temin ettik. Gençler, Yeni kiliselerin inşa edilebilmesi için de bütçe ayırdık. Aynı şekilde 2012 yılında 50 yıllık aradan sonra bir Rum yayınevi faaliyete başladı. Vakıflar Genel Müdürlüğü idaresindeki kilise, sinagog gibi ibadethanelerin azınlık vakıflarına bedelsiz olarak tahsisine imkân sağladık. Gayretlerimiz neticesinde İstanbul Taksim’deki Kutsal Kalp Kilisesi, Süryani Katolik Kilisesi Vakfına 49 yıllığına bedelsiz olarak tahsis edildi. Ayrıca, Hatay’daki Mar Yuhanna Kilisesi de Arsuz Rum Ortodoks Kilisesi Vakfı’na yine bedelsiz olarak verildi” demektesiniz.
Tarih boyunca Türk devlet geleneğinde vatandaşların dinine, diline, mezhebine, deri rengine bakılmaksızın aynı hizmetlerin götürüldüğünü biliyoruz. Zat-ı Âli’nizin de bu tür hizmetlere imza atmış olması takdire şayandır. Lâkin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucu unsuru Türkler olarak bu gayrimüslim vatandaşlarımıza gösterdiğiniz alîcenaplığınızdan bir nebze de biz beklemiş olsak fazla bir şey mi istemiş oluruz? Aşağıda 5 yıldır devletin her katına yaptığımız müraacatlara rağmen bir türlü sonuç alamadığımız Diyarbakır / Silvan’da bulunan Selçuklu Sultanı 1. Kılıçarslan’ın bölücü hainler tarafından tahrip edilmiş ve adeta unutulmaya terk edilmiş kabrinin (Kubbet’ül Sultan) yeniden inşası meselesi bir türlü hayata geçirilememiştir. Defalarca CİMER’e yaptığımız müraacatlara çok alakasız cevaplar almaktayız. Konuyu geçtiğimiz yıllarda zat-ı devletlerine iletmeleri ricasıyla Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyelerine, Diyarbakır Eski Milletvekili ve İç İşleri Eski Bakanı sayın Abdulkadir AKSU’ya, Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısına en son 2022 Haziran ayında TBMM’de ziyaret ettiğim AK Parti Afyon Milletvekili Sayın Ali ÖZKAYA Bey vasıtasıyla Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı sayın Metin Kıratlı Bey’e iletmiştik. Konuyu anlattığımız her makam sahibleri ve kıymetli zevat, devlet aklı bu türbenin bir an önce yapılmasını gerektirirdemelerine rağmen bu bahsedilen devlet aklı bir türlü harekete geçememekte ve ne yazık ki bugüne kadar bir sonuç alamadık. Konuyla ilgili bu serzenişimizi bu yazımız vasıtasıyla zat-ı alinize ve Türk kamuoyuna duyurmak istedik. Sürç-ü lisan ettiysek af ola.
Sayın Cumhurbaşkanım,
Bilindiği üzere Anadolu Selçuklu Sultanı 1. Kılıçarslan devlete başkaldıran Çavlı Sakavah ile savaşmak üzere Musul’a yürümüş ve askerlerinin dağılması üzerine, esir düşmemek için zırhlı atıyla Habur Nehrini geçerken 13 Temmuz 1106’da suda boğularak şehit olmuştur.
Cenazesi bölge Atabeyi Humar tarafından o zamanki adıyla Meyyâfârikîn’e (Silvan) götürülerek defnedilip, mezarın üzerine Kubbetü’s Sultan ismiyle bir türbe ve külliye inşa edilmiştir. Yüzyıllarca bölge halkı tarafından kutsal bir mekân olarak ziyaret edilen Sultan’ın türbesi zamanın ve ihmallerin kurbanı olarak unutulmaya terk edilmiş ve en son da Silvan’da bölücü örgüt mensupları tarafından park yapılma bahanesiyle izleri büyük ölçüde silinmiştir.
1117 tarihinde Silvan’da doğmuş İslam tarihçisi Ibnü’l Ezrak (Ahmed b. Yûsuf b. Ali b. El Fariki), “Tarih-i Meyyâfârikîn ve Amid” isimli eserinde Sultan 1. Kılıçarslan’ın mezarının Silvan’da olduğunu ve Sultan’ın vefatından 23 sene sonra kızı Saide Hatun’un da babasının yanına defnedildiğini yazmaktadır. Yine dönemin büyük tarihçilerinden Mahmud b. Muhammed el-Aksarâyî, Şemsüddîn Ez-Zehebî, Hamdullah Müstevfi, Cemalüddin Yusuf Ibn Tağriberdî de Ibnü’l Ezrak’ın görüşlerini teyit etmektedirler.
Bu tarihi kayıtların yanı sıra Prof. Dr. Işın Demirkent, “Sultan 1. Kılıçarslan” adlı eserinde ve İslam Ansiklopedisine yazdığı “1. Kılıçarslan” adlı makalesinde, Prof. Dr. Osman Turan “Selçuklular Zamanında Türkiye”, Prof. Dr. Mustafa Alican “Bir Ortaçağ Şehri Olarak Meyyâfarikîn (Silvan)”, Prof. Dr. Adnan Çevik “XI-XIII. Yüzyıllarda Diyar-ı Bekir Bölgesi” adlı çalışmalarında da aynı bilgilere yer vermektedirler.
Sultan 1. Kılıçarslan’ın mezarının Silvan dışında başka bir şehirde olduğunu belirten hiçbir tarihi kaynak bulunmamaktadır.
Kayıp Sultan mezarının bulunması ve üzerine Kubbetü’s Sultan’ın yeniden inşası için 15 Ekim 2018 tarihinde zat-ı alinize, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanına, o tarihteki Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu’na, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığına, Türk Tarih Kurumu Başkanlığına, Dicle Üniversitesinin o tarihteki rektörüne iadeli taahhütlü olarak gönderdiğimiz mektuplarımıza bir cevap dahi alamadık. CİMER’e değişik tarihlerde yaptığımız müracaatlara ise çok alakasız cevaplar aldık. En son 12 Ağustos 2020 tarihinde dönemin Diyarbakır Valisi Sayın Münir Karaloğlu’na aynı muhtevada yazdığımız bir mektup üzerine Dicle Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Mehmet Karakoç Bey’in talimatıyla üniversite bünyesinde Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Tanyıldız başkanlığında, Arkeolog Prof. Dr. İrfan Yıldız (Kültür ve Turizm Bakanlığı Diyarbakır Eski Eserler ve Anıtlar Kurulu Başkanı), Tarih Bölüm Başkanı Doç. Dr. Oktay Bozan, Doç. Dr. Aytaç Çoşkun, Dr. M. Salih Erpolat isimli hocalardan oluşturulan ilim heyeti yoğun çalışmalar neticesinde Silvan’ın Kuzeyindeki Boşat Kapısı karşısındaki Orta Çeşme (Kaniya Navin) olarak adlandırılan yerde Sultan 1. Kılıçarslan’ın ve kızı Saide Hatun’un mezarlarının bulunduğunu 1 Kasım 2020 tarihli raporlarıyla kayıt altına almışlardır. Konu gerek TRT Haber gerekse birçok ulusal kanalda geniş olarak yayınlanmıştır.
En son zat-ı devletlerinin 09 Temmuz 2021 tarihinde Diyarbakır ziyareti esnasında yaptığınız konuşmada: “… Selahaddin Eyyubi’nin Kudüs’ün fethine giderken feyz aldığı bu şehri, Sultan Alparslan’ın Malazgirt’e giderken surları önünde dua ettiği bu şehri, Haçlı ordularını defalarca bozguna uğratan, Sultan 1. Kılıçarslan’ın metfun olduğu bu şehri, … velhasıl ezelden beri bizim olan ve inşallah ebede kadar da bizim kalacak bu şehri tüm kalbimle selamlıyorum.” ifadeleriyle artık Selçuklu Sultanı 1. Kılıçarslan’ın aziz naaşının yüzyıllarca saklandığı mekânın da Diyarbakır Silvan’da (Meyyâfârikin’de) olduğunun devletimizin en üst makamı tarafından bir kere daha tescili anlamına gelmektedir.
Sayın Cumhurbaşkanı,
Diyarbakır’ın bir önceki Valisi Münir Karaloğlu tarafından Büyük Selçuklu Sultan’ı Sancar’ın türbesi örnek alınarak hazırlattırılan “Kubbetü’s Sultan”ın mimari projesi Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi İmar Dairesi Başkanlığınca muhafaza edilmektedir. Tarihimize ve din-i devlet mülk-i millet uğruna hayatını vakfetmiş bu büyük Türk Hakanına gösterilecek bir vefa ile belirtilen mahalde Kubbetü’s Sultan’ın inşası için çalışmaların başlatılmasını talep etmekteyiz.
Saygılarımızla…
Efendi BARUTÇU 05323344297/efendibarutcu1@gmail.com